TÜKETİLMESİ SİZDEN YÜKLEMESİ BİZDEN
YURTTAŞI bunaltan bir sorun da; kuruluşların, şirketlerin işletmelerin cep telefonu ile arandığında bant konuşmalarının, hem Türkçe hem İngilizce olarak dinletilmesi(!) Konuşma bitince beklemeye alınması ve bu arada müzik sunulması(!) Bu yöntem yurttaşı bunaltmakta ve sıkıntıya sokmaktadır. Örneğin: Bankalarla konuşmak büyük bir sorundur. Banka müşterisini bekletirken kontörü de süratle tükenmektedir. Müşteri temsilcilerinin bir başka müşteri ile görüştüğü gerekçesi ile bekleme uzun sürdüğünden sıkıntı yaşanmakta, kontör de boşalmaktadır.
MÜŞTERİ temsilcisi olarak, herhalde birkaç kişi ki, bant kaydından sık sık: “Şu anda müşteri temsilcilerimiz, bir başka müşteri ile görüşmektedir” uyarısı “İllallah” dedirirken, gayri ihtiyari “Yeter be!” diye mırıldanmanıza neden olmaktadır. Bu uyarıların meali: “Biraz sabırlı ol patlamadın ya! Seninle de görüşeceğiz. Şimdi verdiğimiz müziği dinle, bak keyfine! Of puf edip durma, biraz sonra sendeyiz.” Şeklinde yorumlanabilir.
ÖRNEĞİN: Elektrik şirketi… Telefonla arandığında her kuruluş gibi uzun süreli bekleme burada da gerçekleşir. Yurttaş; sıkılır, bekler, sinirleri bozulur. Kontörler tüketilirken abone; kahrolup gerilir, gerginlikten ne yapacağını, ne söyleyeceğini unutur. Çünkü uzun süreli bekletilmek kimyasını bozar. Yurttaş “Resmen sömürülüyorum” der, bekletilmeyi kendince saygısızlık olarak nitelendirir!
AMA ÇARESİ yoktur ve eli ayağı bağlı, ağzı kapalı sadece kulağı açıktır. Bu süre içinde saliseler geçer, zaman göz göre göre boşuna akar gider. Görüştüğüm yurttaş dertlenerek: “…Vallahi bıktım! Zaman hep aleyhime işliyor, herhangi bir kuruluşa bir işim olduğunda telefon açmaya korkuyorum. Kontörümü bitiriyorlar ücreti de cebimden çıkıyor. Vasiyet ettim. Bir gün; telefonu, derdi tasası, vergisi bulunmayan yere gittiğimde, mezar taşıma (Ne şehittir ne gazi beklemekten de kontör yüklemekten de bıktı, çekti gitti Hüdayi.) Diye yazdır dedim, oğluma…” Diyerek bir nebze soluklanıyor, sigarayı soğuruyor ve çayını yudumluyor konuşmasını sürdürüyor…
“…ARKADAŞ! Beni ilgilendirmeyen, zamanımı çalan, kontörlerimi harcayıp dinlemek istemediğim bir sürü,(Muğla ağzı ile) ebir cübür lâftan sonra, müzik dinletiyor! Eğer ellerinden gelse: “Durun size bir de fıkra anlatayım da güldüreyim. Vakit daha çabuk geçer veya seveceğinizi umduğumuz güzel bir yemeğin tarifini yapalım, hangisini tercih edersiniz? Hadi gelin yemek tarifi yapalım. Mesela: Yaprak sarması mı, lâhana dolması mı, zeytinyağlı pırasa mı? Veya sizin istediğiniz bir başka yemekte olabilir. Örneğin: Bizim yöntemle patlıcan oturtma tarifini verelim mi? Bir de kabak dolma var! Lezzeti sofradan kalktıktan sonra anlaşılır ki, yemelere doyamazsınız! Kabaklar müşterinin isteğine göre bir gün önce görüşülerek doldurulur! Ne dersiniz? Fakat halk genellikle patlıcan oturtmaya alışıktır ve ona bayılır! Yanında yine bizden bir cacık ki, yoğurdu aksakallı keçiden, hıyarı bizim üretimimizdir ve üzerine serpiştirilen nane de yediğinizin hazmında sıkıntı oluşmasını önler. Bir kere tadın sonra bir daha isteyeceksiniz, çünkü bayılacaksınız! Söyleyin bakalım şimdi ne diyorsunuz.?” Diye soracaklar! Hem bekletiyorlar ve hem de kontörümü tüketiyorlar. Ben bu uyarıları ve müziği dinlemek istemiyorum desem de, illâ ki öpüle öpüle dinlemek zorunda kalıyorum…
RESMİ Kurum ve kuruluşlar, şirketler ve bankalar yurttaşın zamanını ve kontörünü tüketiyor! Onlar bekletiyor, yurttaş telefonuna kontör yüklüyor! Bu haksızlıktır ve mağduriyet nedenidir. Yurttaş; bu mağduriyetini her zaman dile getirmekte ve şikâyet etmektedir. Sorun çözümlenmelidir! Kurum ve kuruluşlar, şirketler ve bankalar müşteriyi bekletirken harcanan kontör ücretini kendileri karşılamalıdır. Veya bekleme süresince, yurttaşın kontörü harcanılmamalıdır! Bu bir arz-ı hâldir ve dikkate alınmalıdır!