ÇOK GÜZEL VE ÇOK GÖZ DOLDURUCU, BRAVO SANA BAŞKAN

Şehrin pek çok noktasına, yürüyüş mesafesinde ve her yere yakın bir yer. Çay, kahve içilmeden ve bir kuruş harcanmadan oturulup dinleniliyor. Gelip geçeni seyretmek, hâl sohbeti yapmak ve iki beşlik bozmak için harika biçimde düzenlenmiş ve pek de güzel, olmuş. Bravo sana Sayın Başkan. Alkışlarımızı size gönderiyoruz.

ALLAH İÇİN EFENİN DE MAŞALLAHI VAR, HANİ!

Fakat "Zeybek figürü o küçük alana yakışmış mı, yakışmamış mı diye, örneğin: Bana sorulsa, pek yakışmamış" derim. Çünkü Denizden karaya çıkmış bir efsane kahramanın kompozisyonu gibi bence, sanki. Zeybek figürünün havuzun içinde olmasını, bu bakımdan biraz tuhaf karşıladım ama heykel çok usta bir sanatçının elinden çıktığı belli. Ona hayranlık duydum. İnsan ister istemez: "Şehrimiz, efelerin harman olduğu merkez üssü" diyesi geliyor. Bu figürün yanına, kayaların üzerine oturmuş, birde elinde bir gazete veya kitap okuyan figür yapılsaydı; eğitimli aklın gücü yöneteceği, başarıya daha çabuk erişileceği ve başarının paylaşılarak mutlu olunacağı anlamı oluşur ve böyle yorumlanabilirdi.

KENDİ ADIMA ALKIŞLIYOR TEBRİK EDİYORUM

Bu arada heykele kaç para ödendiğini, ayrıca alan düzenlemesi için kaç lira harcandığını merak ediyorum, çünkü vergi veriyorum ve oy kullanıyorum. Bunu öğrenmek ve bilmek hakkına sahibim! Ama şunu itiraf etmeliyim ki, şehrimizi yönetenler, bizi bizden daha çok düşünen, bizden daha akıllı, her şeyi daha iyi bilen, seçilmiş kişilerdir! Dolayısı ile seçimlere yaklaşılırken, bir şeyler yapma gayreti ile alan değişimini düşünen yönetimle, düşünceyi projelendiren ve yaratıcılık yeteneği ile güzellikleri ortaya koyan mimarlara, inşasında emeği geçen personele teşekkür ediyor, kendi adıma alkışlıyor ve tebrik ediyorum.

BORASI DAHA GÜZEE DAYI, GEE SENDİ OTUR

Alan, aradan bir süre geçtikten sonra henüz tamamlanmıştı ki, her işi kendimize benzettiğimizden, yurttaşın biri, oturulan yere değil, oturduğunuzda sırtınızın dayandığı duvarın üstüne çıkıp tünemiş(!) Bu zekâ taşkını yurttaşımızın, duygularını merak ettiğim için: "Merhaba hemşerim, iyi günler" dedim, o da: "İyi günler" dedi. "Merak ettiğimi" ve: "Niçin oturulacak zeminde değilsiniz de,   çıkıp oraya oturdunuz?" Diye sorunca, yerel ağızla, sorumu yanıtladı: "Borası daha güzee dayı, gee sendi otur!"

ZABITA OLSAYDI MUTLAKA MÜDAHALE EDERDİ

Tabii zabıta şehrin her bölgesinde denetim yapıp, belediye yasalarını ilgilendiren ihlallere müdahale ettiğinden(!) Tüneyen yurttaşı görseydi müdahale ederdi. Ama on'lar, o gün ve diğer günlerde de, orada yoktu! O günden sonra aradan iki gün geçti, bu kez bir başka bir yurttaş, aynı alandaki ağaçlardan birinin altına ve çimenlerin üzerine yan yatmış, sigarasını soğuruyordu. Allah bilir, sigaranın soğrulması bitince, izmaritini yeşil zemine atmış veya batırmıştır!

İNSAN HAKLARI PARK ALANI

Netice olarak yeni alan düzenlemesini beğendiğimizi, alkışladığımızı ve tebrik ettiğimizi belirttik. Keşke iki yılda bir seçime gidilse(!) Gelelim çarşı içindeki: "İNSAN HAKLARI ALANI'nın; o perişan, o kirli, o kuş dışkıları ve ekmek kırıkları ile yemek artıklarının, birbirine karıştığı alana. İnsanı tiksindiren, iğrenç zeminin temizliğe ve güzelliğe kavuşturulmasını kamuoyu adına talep ediyorum. Bu alan böyle kirli bırakılmamalı, bu alan halkın bir başka dinlenme alanı. Bu alan'da, bir üstteki satırlarla beğenimizi açıkladığımız alan gibi olmalıdır; temizlenmelidir, kirlilikten arındırılmalıdır, Güvercinleri besleme gayreti gösteren, iyi niyetli yurttaşın; temizliğe, kirliliğe ve diğer kuralları dikkate almadan çevre kirliliği yarattığı kendisine anlatılmalı ve hatırlatılmalıdır.

KOCAHAN AYNISININ TIPKISI GİBİ OLMUŞ(!)

Hele o aynı zemindeki "Kocahan"a benzemeyen, boyası zeminden bir türlü kazınamayan "KOCAHAN" resmi, ocak karası gibi yapışmış, temizlenmesi mümkün görünmüyor. Bunu çizeni çok mu aradınız bilmiyorum, daha da ötesinde o çirkinliği çizmesi için kaç lira ödediniz? İnanın çok merak ediyorum ve benim gibi binlerce yurttaşın merak ettiğini düşünüyorum.

BİZ VERGİLERİ ÖDEYELİM, SİZ OLUR OLMADIK ÇİRKİNLİKLERE. 

Bu kötü beceriksizliği kim akıl etti ve bu akla hangi yönetici uydu da, o pırıl pırıl kalması gereken zemin kirletildi, bunu da merak ediyorum. Çünkü şehrimizin her güzelliği ve çirkinliği hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz yaptık oldu: Kabul edilemez, sizin zevksiz tasarruflarınızı her gün seyredemeyiz! Verilen her yanlış kararın sorumlusunu, yurttaş bilmek zorundadır, çünkü vergi ödemektedir ve sizi seçmektedir!

AHDE VEFALI OLMAK İNSAN OLMANIN ŞARTLARINDAN BİRİDİR

Bazen düşünüyorum da, uygulamalarda çokta merak edilecek acayiplik yok(!) Örneğin: Günümüz Belediye park alanı için, şehrin en münasip ve uygun yerindeki parseli gözüne kestirip, park yapılmasına karar veren, şehrimizin ilk belediye başkanının adının şan ve şerefle bu parka verilmesi gerekirken, bir işletmecinin adının verilmesi, ahde vefasızlığın, adamsendeciliğin ve düşüncesizliğin dik âlâsıdır ve haksız tasarruf inanılır gibi değildir! Böyle tuhaf bir yaklaşım, az görülür ve az rastlanır! Siz yerel yöneticiler! Böyle bir karara imza atmakla, Muğla belediyesi ilk başkanının ruhunu ne kadar incittiğinizi, bir kez olsun düşündünüz mü? Tabii ki, hayır! Her biriniz isimlerinizin; çıkmazlara, sokaklara, caddelere hatta mümkün olsa bulvarlara verilmesini ve bu vesileyle unutulmamayı düşlersiniz. O rahmetli belediye başkanının, karşınızda oluşturduğu yeşil alanda, bugün oturup keyiflenirken, bir an olsun, adını vermekten imtina ettiğiniz o mümtaz insanı düşünüyor musunuz?

ORTA YERİ KİRLETEN ÇOCUKLAR DEĞİL.

Yeniden dönelim "İNSAN HAKLARI PARK ALANINA" Bir şehrin orta yeri, ancak bu kadar kirletilir. Bu kadar bakımsız olur ve bu kadar umursanmaz. Gerçi seçim günleri yaklaştıkça, her gün yıkanıp temizlenecektir! Fakat seçim bitip ertesi günü, sonuçlar belli olur olmaz, eskisi gibi kirlilik devam edecektir! Çünkü birkaç kişi torba içinde ekmek ve yemek atıklarını getirip,  o alanda bekleyen su kaplarının içinde ıslatıp, Güvercinlere ikramda bulunmayı sürdürecektir. Tabii bu nedenle ortaya çok kötü kirlilik çıkacak, sorumluluk belediyeye yüklenecektir. Tabii belediyenin, bu durumu dikkate almamaktaki ısrarı, halk ne derse desin, ne söylerse söylesin, umursamaması seçimlere yansıyabilecektir! Bu nedenlerden ötürü, şehrin bu merkezi noktasını böyle kirletmeye kimsenin hakkı olmadığını hatırlatmayı, görev ve bu görevi de, sorumlu yurttaşlık olarak addediyorum.