BAŞKA il ve ilçelerde gördükçe, imrenir “Bizde niye yok?” diye hayıflanır, bunu da zaman zaman yazarım. Şehir merkezleri için çok çeşitli temizlik araçları var, sessiz sedasız yanınıza yaklaştığında fark ediyorsunuz. Bir yurttaş olarak ”Neden bizde yok?” sorusunu, kendi kendime hep sorarım. Ama sormanın anlamı olmuyor. Çünkü usta siyasetçi, yeni koltuğa oturana, sohbet sırasında ve lâf arasında fısıltı ile tavsiyelerde bulunuyor: “… denileni konulana kulak asma, yerel gazetedeki yazılanları dikkate alma, o gün birkaç kişi okur, üç beş kişi konuşur,üçüncü gün unutulur, hepsi bu. İşine bakacaksın!” Deyip diğer konulara geçilir, bu arada birlikte yemeğe gidilir.
TAVSİYELER çeşitlenir, bazıları fısıltı, bazıları zırıltı ile vurgulanır. Genel konulara girilir, laf bitmez. Ama “Yeter!” zilinin çalmasına az kalmış, vakit gecenin yarısını geçmiştir. Usta siyasetçi, tavsiyelerini: “Bu günlük bu kadar, arada bir buluşur, konuşur durumu değerlendiririz!” Diye tembih eder ve bunca lâfın sonunda, “Dediklerimi dikkate alırsan sıkıntı çekmezsin, milletvekilliği yolun bile açılır!” diye bitirir. Sadece: “Korkma cesur ol. İt ürür, kervan yürür” demediği kalır.
YURTTAŞ, külüstür temizlik araçlarını kastederek: ”…kullanılmış, yabancı plakalı makineleri bulup getiriyorsunuz, bunların yenisi neden alınmıyor?” diye sorsa, mutlaka: “Hepsini yenileyeceğiz” Diye yanıtlanır. Ne tekim çarşı hala, çalı süpürgesi ile temizleniyor. Yurttaşa: “Sen bir şeye karışma, biz gereğini yaparız. Sen otur keyfine bak!” denildiğinden hiç kimse, yaşadığı şehirle ilgili düşünce üretmez, çünkü yönetenler önüne geleni “Etliyi sütlüye karıştırmaz” “Birlikte yöneteceğiz” sloganı, ise! Hadi onu boş ver…
BELEDİYENİN; modern, temizlik araçlarını almaması, özellikle kaldırım temizliklerinde çok çeşitli araçlardan birini bile edinmemesi tuhaftır! Ev elektrik süpürgelerine benzer araçlar var. Sessiz ve sanırım akülü. Bununla kaldırımdaki küçük çöp ve kâğıtları, çiçekliklerdeki yaprak, izmarit ve diğer atıkları topluyor. Eski püskü, başka belediyelerden bağış yolu veya ucuza satın alma marifetiyle edinilen araçlarla, “Şehri, toz kaldırmadan temizliyoruz” denildiğinde Yurttaş “Hadi canım sende!” diyor. Sabahleyin traktöre benzer, modeli ve son kullanma tarihi geçmiş aracı, kaldırımlarda bağırtıp çığırtarak temizlik yaptırmak il merkezine yakışmıyor. İnternette çeşitlerini görmesek, kaldırımdaki gürültüyü, son teknoloji sanıp cacıkla yiyeceğiz(!)
İNTERNET gözümüzü açmıştır, bu devirde yerel yöneticilik zor. Vergiyi ver, ama hizmette kaliteyi başka il ve ilçelerde gör. Bunu kabul edemeyiz. Seçiyoruz, vergi veriyoruz, karşılığını alacağız. Çünkü bu ülkenin yurttaşıyız; yaşadığımız şehirle ilgili düşündüklerimizi, isteklerimizi, yanlış bulduklarımızı yazacağız ve söyleyeceğiz.
GENEL WC konusu şimdiye kadar hiç umursanmadı. “Boş ver, istediği kadar yazsın, umurumda değil.” Diyorsunuz. Ama şehirdeki, mevcut WC’ler; temizlik, estetik ve kullanılan malzeme yönünden çok kalitesiz. İnsan utanıyor! Hadi kalite olarak beceremiyorsunuz, bari sıkça denetleyip temiz tutun!
“ZABITA yaz günü içeride oturuyor, sıcaktan bunalıyordur(!)” diye Perşembe pazarındaki zabıta karakolu, yazlık yayla evine benzemiş(!) İnsanın zabıta olası geliyor(!) Verdiğimiz vergilerle siz karakolu güzelleştirirken, başka il ve ilçelerde; belediyeler tertemiz, pırıl pırıl, insana yakışan ücretsiz tuvalet yapıyor. Ama halkta böylece çalışmalarınızı değerlendirme imkânı ediniyor.
ASLINDA! Seçmenlerin bir kısmı partili olmaları nedeniyle, diğer kısmı hemşerilik duyguları ile kalan kısmı da, o gün yurttaşlık görevini yerine getirmek için oy kullanıyor. Ama karşılığında sizden yeterli hizmet alamadığını düşünüyor! Sizin sürekli koltukta oturmanız ve evden belediyeye, belediyeden eve bile otomobille gidip gelmenizden ötürü, şişmanladığınızı kilo aldığınızı görüyor. Harika yaz sabahlarında yürüyünüz, halk’a karışınız, şehri denetleyiniz, yarın yine onların arasında olacaksınız. Bakın! Sizi sevdiklerini için sağlığınızı bile düşünüyorlar. Böyle, ince eğirip sık dokuyan hemşeri başka yerde az bulunur!
DAHA şimdiden, ortada fol yok yumurta yok, ama bir tevatürdür gidiyor ve kulağa dolgu yapılıyor. Gelecek yerel seçimlerde, İl başkanının Menteşe’ye, günümüz Menteşe başkanının, Büyükşehir’e aday gösterileceği dillendiriliyor. Bunun, dedikodu olduğunu düşünsem de, siyasetçinin gelecekle çok ilgilendiğini veya ilgileneceğini tahmin ediyorum.
PERŞEMBE pazarı alanında bir otopark yaptınız! Çalışanlarınızın bir kısmı otomobillerini o parka bırakıyor! “Biz yaptık oldu” der gibi, yurttaşın gözüne baka baka bunu gerçekleştirdiniz. Akıllı olduğunuz belli, ama bu kadar akıl alerji yapıyor! Hemşerimiz ne etsin? Ne söylesin? Nereye gitsin? Hani(Kadı fıkrasındaki gibi!) Sadece yutkunuyor. Bari Perşembe günleri, o alanı boşaltın da pazarcı, orada kendine küçük bir yer kiralasın, ürününü satsın.
“SİZ yaptınız oldu!” Kendinize ayrıcalıklı bir durum yaratarak, halkın pazarında kendinize otopark yeri ayırdınız. Bu sizce doğru mu? Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz? Ve halka rağmen yaptığınız içinize siniyor mu, merak ediyorum?!