Yurttaşın şikâyetini önemseyip, nedenini öğrenmek üzere, hafta içinde hastaneye gittim. Yurttaş şikâyet konusunu, kendince bir hak arayışı ve bir vatandaşlık görevi diye yorumlamıştı. Zira hemşerimize göre sorun, insan için önemliydi!

Sizleri: "Konu ne imiş acaba?" diye düşünmeye daha fazla sevk etmeden belirteyim. Efendim konu, hastaneye girişte zemindeki erkek helâlarıydı! Söz konusu yerler, bilindiği üzere insanın doğal ihtiyacının giderildiği yerlerdir. -Eğer WC yakınlarda ise sıkıntı hissetmezsiniz, yakınınızda böyle bir yer yoksa, zor durumda kalır, o an için her şeyi bir kenara bırakıp, fellik fellik WC veya münasip bir yer ararsınız- İnsanlık hali!

Hemşerimizde olağanüstü sıkıntıya düşmüş, kapısını açtığı WC'ler bakım ve onarıma alınmış, klozet ve PC'lar sökülmüş. Dolayısı ile ihtiyacını giderememiş, gideremeyince sinirleri tepesine çıkmış ve katlarda helâ aramaya başlamış. Tabii bu telaşlı arayış sırasında altına bir miktar kaçırmış, durumdan çok rahatsız olmuş ve hastane yönetimine içinden, veryansın etmiş.

Konuyu anlatınca, önce vatandaş açısından, sonra hastane yönetimi açısından değerlendirmek istedim. Yurttaş, tam anlamı ile sıkışmadığından helâ aramaması normal! Ancak ihtiyaç duyup baktığında içeride tamirat var, o zamanda, hastane görevlilerinden birine yaklaşıp, bulunduğu yere en yakın WC'nin nerede olduğunu sormaması ise anormal. Yurttaşa: "Böyle bir yolu izleyip izlemediğini sordum?": -Hayır- diye yanıtladı.

Kendisine: ".bundan sonrada buna gerek yok. Çünkü bir daha hastaneye gelişinize kadar onarım biter." Dedim. Yurttaş masumane bir tavırla: "Evet" diye yanıtladı. Vatandaş, çiş'i sıkıştırınca nereye gidip geleceğini şaşırmış. Görevlilerden birine sormadan Tilkinin saldırısına uğramış kümesteki tavuk gibi, tuvalet orada mı, burada mı, diye koşuştururken, tutamamış ve donunu ıslatmış.

Hastane yönetimi, bilgilendirici ve yönlendirici levhaları her yere koymuş. Tabii biraz okuma/yazma bilip, birazda genç olursanız an itibarı ile her yere ulaşmanız mümkün. Yaşlı hemşerimiz köyden hanımı ile gelmiş, amma velâkin biraz sıkıntı yaşamış. Çünkü hemşerimizin özel durumu, helâyı sormaya izin vermiyormuş! Hemşerimizin: Ben merkezi; her şeyi bilirim ve her işi beceririm, yanlış yapmam güveni çok geliştiğinden:(Konuşmalarından anlaşılıyordu!) Yardım almayı gereksiz görmüş, ama çamaşırının ıslanmasına, mani olamamış! Eee! "Helâ nerde" diye sormazsan görevliye, ıslak donla dönersin köyüne!

Hastane yönetiminin yapacağı ise, tamiratta olan WC'lerin kapılarına birer uyarı yazısı asıp, vatandaşı zor durumda bırakmadan yol gösterici görev üstlenebilirdi. Tabii bu tür işler, Baştabibin görevi değil. Yürütülen hizmeti deruhte ve kontrol edecek görevli memurun, deneyimi ve yeteneği bu noktada önemlidir. Tabii ara sıra, Başhekimin görevlendirdiği yardımcılarından biri ile hastane müdürünün, hizmet akışını denetleme zorunluluğu da, ihmale uğramamalıdır!  

İdari personelin görev yoğunlu, doktor kadar yorucu olmasa da, üstlenilen sorumlulukların ağırlığı, insana hizmet kapsamı içindedir. Ancak durum bu anlayışla kabul edilse bile, öte taraftan ihmale uğrayan bir başka görev nedeniyle böyle problemler zaman zaman yaşanır. İşte o zaman, durum gazete manşetlerinde ve köşe yazılarında arz-ı endam eder. Gerçi bu yazı, tarz ve üslup bakımından rahatsızlık verici, araştırmayı gerekli kılıcı yazı türü değildir. Birde bu tür yazıların acı sosluları vardır ki, lezzeti çook uzun süre hem damaktan, hem de hatırdan çıkmaz(!)

OTO PARK SORUNU BÜYÜK ŞİKÂYET NEDENİ

Sayın Başhekim! Haberiniz var mı, biliyor musunuz ve hatta bizatihi bilgilenmek üzere gidip gördünüz mü bilmiyorum. Bildiğinizi varsayarak, ama durumu acıtıcı hale dönüştürmeden belirtmek istiyorum.

Hastane oto park alanının yetersizliği, yurttaş için fevkalade büyük sorun oluşturmaktadır. Şikâyet olabildiğince çoktur. Millet olarak birbirimizle; saygılı, samimi ve kibar biçimde tartışmamıza karşın(!) Nadiren de olsa zaman zaman üzücü itişme kakışma ve küfürleşmeler dikkat çekmektedir! Park anlaşmazlıklarında, hasta sahipleri sille tokat birbirlerine girebilecek pozisyonlara yaklaştıklarında, üçüncü şahıslar hastası ile ilgilenmek yerine, bırakıp tartışanları ayırmaya çalışmaktadır.

Neticeten: Sorunun çözümlenmesi tamamen sizin yoğun girişimleriniz ve ilginizle nihayet bulacaktır. Kamuoyu, oto park konusunun mutlaka halledilmesi gerektiğini, hatta il'in kısa süre içinde çözümlenmesi gereken işlerin, ön sıralarında yer alması zorunlu bir problem olduğu görüşündedir. Hastane il'in, sağlığı ile ilgili teşhis ve tedavideki son basamaktır. Bu arada 7/24 yürüyen hizmetinde farkındadır. Bu nokta temel alınıp değerlendirildiğinde, mesleki yükünüzün ağırlığından takdirle söz edilmektedir. Çünkü yurttaşın, ince eğirip sık dokuduğu değerlendirmeleri vardır.

Yüzlerce otomobilin, oraya buraya park etmeye çalıştığı çevre, karikatürize edilerek, ikinci el otomobil satış alanına benzetilmektedir. Esprinin ilginçliği ve inceliğinin genel kabul görmesi, taşın gediğe oturduğunu teyit etmektedir!

Öyle inanıyorum ki, seçimlerden sonra, Muğla hak ettiği beklentilerine kavuşacak, payına düşeni alacak ve hastanenin ihtiyaç duyduğu katlı otoparkı yaparak problemi çözecektir.