İNSAN KİME DENİYOR?

İNSAN KİME DENİYOR?

YAZ aylarının sıcak gecelerinden birinde, yolculuğumuz saat 19.45 de Muğla otogar'ın da, sona erdi. Eşim: “Oğlanı çağırma, elimizde valiz yok yürüyerek gidelim damarlarımız açılsın.” Deyince, “Tamam” dedim ve yürümeye başladık. (Lâtif Sepil Parkı)na geldiğimizde, sağa sola bakmaktan bir hâl olduk. Her bank'a ikişer, üçer kişi oturmuş çekirdek çıtlatıp bira içiyordu. Park sanki birahane gibiydi ve tüm banklar doluydu. Her ne kadar,  geçerken hiçbir kişiden sözlü taciz veya benzeri bir davranış görmesek de, kamuya açık bir parkta bira içmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü meskûn mahaldeki parkta içki içenlerin çoğalması, gelip geçenin rahatsız olmasına ve tedirginlik yaşamasına nedendir! Ama resmi makamlar bir şey demiyor ve mehtaplı gecelerde bira içilmesine yan gözle bakıp geçiyorsa, içilebiliyor demektir(!)
ÖTE yandan aynı yerde, çekirdek çıtlatan genç hanımlar ve erkek arkadaşlarının, parkı kirletmeleri ayrıca utanılacak bir sorumsuzluğu oluşturuyordu! Bira içilirken yoğun tüketim oluyor ki, sabahleyin her bankın önü; bira kutuları, şişeleri, sigara izmaritleri, çekirdek kabukları ve yiyecek ambalajları ile dolu oluyordu. Bari bir poşete doldurup kenara koysalardı, insanca bir davranış diye düşünülürdü. 
YAŞADIĞI şehir için sorumluluk hisseden ve şehrini temiz tutmayı görev addeden yurttaş değiliz! Öylesine sorumsuz toplumuz ki; çevremizi kirletiyoruz, adam sende diyoruz, şehrimizin temizliği ile ilgili üzerimize düşeni yapmıyoruz ve üstüne üstlük kirletenleri uyarıcı ikazda da, bulunmuyoruz ve böylece “Allah'ım sen rast getir” tarzı ile yaşayıp gidiyoruz. Bu arada sorumluluğunu bilen yurttaşları yine her zaman olduğu gibi tenzih ederim. (21/09/2018 Cuma günü, yine aynı vakitte, aynı parktan geçerken bu kez sabit çöp kovalarının içindeki talaşların yere boşaltılmış olduğunu görünce! İçimden: “Allahallah, bu da ne böyle?” diye merak ettim!) 
ÖTE taraftan hiçbir sorumluluğumuzun olmadığı herhangi bir konuda; aklımıza geleni söylemeyi, duyduğumuzu doğru mu yanlış mı diye öğrenmeden konuşmayı, ister doğru ister yanlış olsun, bilgi sahibi olmadan fikir üretmeyi ve atıp tutmayı, pek biliyor pek beceriyoruz. Bu şehirde yaşıyoruz, bu şehir; benim, sizin, hepimizin. Bu şehirde çocuklarımız büyüyor, geleceğe hazırlanıyor. Çocuk ne görürse onu yapar! O nedenle umudumuz çocuklarımız, gelecekte çevresinde gördüğü sorumsuz kişilerden biri olmazsa, gezegen onlara çok daha güzel bir doğa sunacaktır. 
BELEDİYE temizlik görevlileri her gün şehri temizlemek için; caddelerde, sokaklarda, mahalle aralarında elde süpürge ve faraş çalışıyor. Ama onların her an yanınızda olmayacağını, arkanızda, önünüzde sürekli çöpünüzü toplamayacağını anlamalısınız! Kirletilen her yer, hepimizin yaşam alanı. Umursuzca kirletir, “Belediye gelsin temizlesin!” derseniz siz; güzel bir insan ve iyi bir yurttaş değilsiniz! Şehrini sevmeyen, sadece kendini düşünen, bencil birisiniz! Çünkü evinden sonra; sokağını, caddesini, parkını ve çevresini kirletmeyene insan deniyor da, ondan! 
YAZARIN DİĞER YAZILARI