KÜÇÜK VE ÖNEMSİZ İHMALLER GELECEKTEKİ BÜYÜK FELAKETİN GİZLİ DAVETKÂRIDIR
SUYUN insan yaşamındaki önemini herkesin bildiği kabul edilir. Besinlerin sindirimi, dokulara taşınması ve hücrelerde kullanılması sonucu oluşan zararlı atıkların, vücuttan defedilmesi ve vücut ısısının düzenlenmesi için vücutta yeterince su bulunması gereklidir.(Alıntı) Ancak bu gerekliliği, milyonlarca yurttaştan kaçının bildiğini merak ederim.
EVVELKİ hafta değişik mahallelerin değişik sokaklarında, rastgele 34 kişiye: “Günde ne kadar su içiyorsunuz?” Diye sordum. Sorduklarımın; 5’i bayan, 29’u bay’dı. Verilen cevapta: “11 kişi susadıkça”, “8 kişi değişen küçük ölçülerde” ve diğer “3’ü, 1 ilâ 2 litre arasında” içtiğini söyledi. Geri kalanlar ise: “/Hiç belli olmaz/yemek yerken/Canım istediği zaman/ sadece ilaç içerken/ Suyu pek içmem, ama devamlı çay içerim” şeklinde cevapladı. Buradan geçelim şehir içme suyu kullanımına.
BAKINIZ şehrimizdeki yüzlerce apartmanın önü nasıl temizleniyor? Çöpler içme suyu, tazyiki ile dakikalarca itilip yola indiriliyor ve sonra oradan belli bir yere kadar aynı yöntemle götürülüp bir kenara bırakılıyor. Örneğin: bir resmi kuruluş her sabah (1,5) saat içme suyu ve basınçlı cihaz marifeti ile bahçe temizliyor! Bu iş için kullandığı elektrikli cihazın enerjisi ayrı bir masraf! Böyle diyorum ama enerji kaynaklarımız çok ve zengin bir ülkeyiz, varsın bu kadar müsriflik olsun(!) Hem ne iyi etmişler de, süpürme marifetiyle bahçe temizliği yöntemine son vermişler diyesim geliyor(!)
SANIRIM yurdumuzdaki sayısını bilemeyeceğim site ve apartmanlarda da, aynı yöntem uygulanıyordur. Medeniyet dediniz mi işte böyle olur(!) Su bol, enerji çok, öte yandan komşu ülkelere enerji satarken(!) Tasarruf gibi absürt düşünceye ne gerek var?
ŞAKAYI bir tarafa bırakıp işin ciddiyetini dikkate alırsak, her yerde ve her şeyde tasarruf yapılması gerekirken, bu nasıl rahatlık ve umursamazlıktır diye herkes gibi ben de şaşırıyorum. Menteşe Belediye Başkanından kamuoyu adına sorulması gereken sorunun, şöyle olması gerektiğini düşünüyorum: “Su tasarrufu, adam sende umursamazlığı ile yapılabiliyor mu? Daha doğrusu tasarruf gerçekleşiyor mu?” Bu vurdumduymazlığa neden göz yumuyorsunuz?
BAKIN! Bihaber olduğunuz diğer fotoğraf. Çarşıda bazı işyerleri, yazın içme suyu ile hem mekânın önünü yıkıyor hem sokağı suluyor. Bu sorumsuzluğun daniskasıdır! Sarf edilen su içme suyudur. Gerçi belediye suyu direkt Okyanustan aldığı için(!) yurttaş, tasarruf ilkelerine pek riayet etmiyor. Bu arada, Yaz sabahları ve akşamları, eskiden olduğu gibi caddelerin arazözle yıkanması makamınızca uygun bulunur mu, acaba?
YURTTAŞ sorumluluk yüklenmezse, yaşadığı şehir için bunu hissetmezse ve eğer “Bana ne?” derse; hiçbir konuda, hiçbir şekilde ve hiçbir zaman, şikâyet etme hakkı yoktur! Çünkü şehrinin sorununu, konser seyreder gibi eli kıçında seyrederse o, bu hakkı kullanamaz! Ve: “Bana ne!” Diyorsa kentte yaşadığının farkına varılmaz ve ilgisizliğinden ötürü de, kişiliğinin toplumda kıymeti harbisi yoktur!
YİNELİYORUM! Su tüm canlıların, özellikle insan için vazgeçilmezdir. Olmazsa olmazı ve yaşamının kaynağıdır. Bu nedenle, yaşadığı şehirle ilgilenmeyenler, şişe sularını bile içmeden masada yarım bırakıp gidenler, farkına varmadan, hem sağlıklarını ve hem de ülkenin su kaynaklarının tükenmesini “Adam sende” tavrı ile göz yumuyor demektir.
BELEDİYE içme suyu konusunda apartman yöneticilerinin ve çarşı esnafının dikkatini çekmelidir. Yurttaş: “Parasını veriyorum, suyu istediğim şekilde kullanırım” demenin yanlışlığını ve önemini anlatmalıdır. O düşüncenin geçerliliğinin çoktan ortadan kalktığını hatırlatmalıdır. Çünkü gezegende, içme suyu her geçen yıl azalmaktadır.
BU durum canlılar ve özellikle insanlar için önem sorunudur. Gezegenin geleceğindeki; en büyük, en can alıcı ve en düşündürücü problemlerden biri, belki de en ön sırada, su gelmektedir! Savaşların özellikle Orta Doğuda su için yapılacağı, hatta yapılmakta olduğunu yaşayıp görmekteyiz.
Bir an için, belediyenin olağanüstü bir zorunluluk halinde içme sularını saatlerce kestiğini, hatta bu kesintinin uzun bir süre devam edeceğinin hayalini kurun!(Derin düşünce oluşturun) Hidrofor bitmeyen su kaynağı değildir! Banyo yapacaksınız su yok, lavaboya gideceksiniz su yok, çamaşır yıkayacaksınız su yok, bulaşıklar yığılacak su yok. Varlığında sorun yok, eğer yokluğunu yaşarsak! İşte o zaman Sokak ağzı ile: “Kafa rektefe edilecek duruma gelir ve insana deli gömleği giydirilir” Çözüm; kurallara saygı göstermek: “Bana ne?” “Adam sende” “Boş ver!” dememektir.” Çünkü küçük ve önemsiz ihmaller, gelecekteki büyük felâketin gizli davetkârıdır!