LEZLİ

LEZLİ


SATIRLARI yazarken, kısa süreli ayrılığın bitiminde tekrar merhaba demenin sevincini yaşamak, cidden çok hoş. Bu arada özel işlerimi tamamen halledebildim mi? Hayır. Çünkü başarılı iş bitirici değilim. Divana uzanıp: "Ooh be! Dünya varmış!" Demeyi çok istiyordum. Ama bu mümkün olmadı, çünkü yaşamın her an'ında sorumluluk var, o da tepemizde bekliyor ve: "Kalk, yatmak yok koştur!" demediği kalıyor.

YA sorumsuzlar? Onlar rahat; davranışlarında vazgeçemedikleri sahtelik, sözlerindeki yalan, yüzünde gülümseyen maske ve tavırlarındaki kabalık, sıradan yurttaşı utandırıyor da, kendisi bundan zerre kadar sıkılmıyor. Çünkü ar damarı çatlamış.  Maalesef böyle insan türü ile birlikte yaşıyoruz. Bu türün özelliği ve becerisi; hiçbir işe yaramadan ve hiçbir şey üretmeden tüketimin birinci sırasında yer alması. Bu aklıevveller ağzından çıkanları, kabul gördüğü yerde gram altın değerindeymiş  gibi satıp, kendini bulunmaz Hint kumaşı yerine sunuyor. Onlar buna Allah vergisi diyor(!) Maşallah. Demek ki Allah, hak etmeyene bile veriyor! Neyse. Allah'ın işine karışacak değiliz.

70 yıl önce, mahalledeki bir düğününde, gelen misafirlere yemek yediriliyor.  O arada biz çocuklar da annelerimizle birlikteyiz. Yemekte benim gibi bir çocuk daha var. Annesine şöyle bir soru soruyor:  "Anne biz neden zengin değiliz?"  Büyükler soruya gülüyor. Anne yerel ağızla, sinirli biçimde cevaplıyor: "Sus baken! U naha naf ? Allah istediğini verii, istediğini veemez(!) yaşanma, sonaa Allah daş edee!" Alın size okkalı cevap(!) İşin içine Allah'ı kattınız mı, soru sormak yok. İşte, bizim zamanımızın çocuklarına anneleri bu tür yanıt verirdi.

BU durumu noktalayıp;  uzuun yıllar aldığı eğitim, alın teri, göz şavkı ve bileğinin hakkı ile yaşamını sürdüren, meslek için insan eğitip yetiştiren ve hasta kişileri sağlıklarına kavuşturan bir doktordan söz etmek istiyorum.

ÖNEMLİ işlerim arasında: Sağ  gözümdeki "Katarakt" sorunu birinci sırayı işgal ediyordu. Çözümü için defalarca ameliyata niyetlenmeme ve "Ha bugün, ha yarın" dememe rağmen, araya giren nedenlerden ötürü erteledim. Dönüp arkama baktığımda yıllar geçmiş. En nihayet bu ay'ın 6ncı günü sabah 09.00 da, ameliyata girdim. Operasyon tamamlandı,  odada kısa bir süre yattıktan sonra saat: 16.00 da gözüm açıldı ve eve gidebileceğim bildirildi. Böylece yıllardır süründürdüğüm sorun, profesyonel el'de vukuatsız sona erdi. Ertesi gün sabah çarşıdaki özel işlerimle ilgilenebilme imkânı buldum.

OPERASYONU gerçekleştiren Sayın Prof. Dr. Aylin Karalezli de, diğer meslektaşları gibi Muğla için bir şans olduğunu düşünüyorum. Her doktor, sabah başlayan ve akşama kadar süren hizmet akışında; onlarca hastayı muayene etmek, rahatsızlığını belirlemek, tahlillerini yaptırıp tedavi yöntemine karar vermek zorunda. Bu, yıllar süren temponun,  bazen doktoru bunaltıp pes ettirdiği de, muhakkaktır. Çünkü mesleki sorumluluk çok ağır şart getirmiştir: Görev hedefi: Hasta bedeni tedavi etmek, sağlığına kavuşturmak ve hayata döndürmektir.  Bu arada doktorun bedenindeki yorulan organ da, beyindir! Dolayısı ile her an'ını düşünüp, doğru kararı vermek durumunda olan zorlu bir meslektir, doktorluk.

DOKTOR, her sabah, hasta bedenle karşılaşır. Hastayı sağlığına kavuşturmak asli görevidir ve bunun için yemin etmiştir. Dünyadaki en sorumlu işlerden biri, hatta en başta gelenidir. Gezegendeki 7Milyar insan, doktora muhtaçtır. Hastanelerdeki o hasta insan yoğunluğu: "Bu nasıl bir iş be Tanrı'm? içim daraldı" cümlesini içinizde tutmanıza izin vermez, dudaklardan sessizce dökülür. O nedenle doktorluk "Kutsal" sıfatı ile nitelendirilen  bir emek dalıdır. Öte taraftan doktoru darp etmek ayı vahşetidir, sağlık sorunu Veteriner hekimi ilgilendirir.

DOKTOR tedavisi kişiye özeldir. Meslekteki yardımcıları; eli ayağı, hatta sağ kolu hemşireler, sekreterler ve diğerleridir. Ekip olarak koşuşturmaktan canları burunlarına gelir. Bu nedenle kendi adıma, hepsini samimi saygı ile selamlarım.

SAYIN Prof. Dr. Aylin Karalezli. Soy isminizdeki "Lezli" ekinin ne anlama geldiğini merak edip öğrendim. "Pürüzsüz" demekmiş ki, bu da, sanki meslekteki başarınızı simgeliyor. Hizmetinizle karanlıkları aydınlığa kavuşturuyorsunuz, ne kadar ulvi ve muhteşem bir hizmet! Gözümdeki sorunun süratli ve sağlıklı çözümündeki emeğiniz için; sizi ve ekibinizi teşekkürlerimle alkışlıyorum.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI