NASIL GELİP GEÇTİ O GÜZELİM YILLAR

 

Günler, haftalar ve ay'lar öyle çabuk geçiyor ki, insan şaşırıyor ve sessiz sedasız düşünüyor. Hele yaşlanıp birde yalnız kalırsanız, tükenişin hızından çok ciddi şekilde tedirgin oluyorsunuz. Tabii hiç kolay değil. O yalnızlığınızda, gelip geçen Bahar günlerinin herhangi birinde yaşanan güzel anılar, an itibarı ile gözünüzün önüne geldiğinde, an'ı bir daha yaşıyor ve hayale dalıyorsunuz... Sizi karşıdan gören arkadaşınız, yanınıza geliyor şakalaşmak espri yapmak ve sizi dalgınlığınızdan çıkarmak için "Ne o yav, Hindi gibi düşünüyorsun, Karadeniz'de gemilerin mi battı?" deyip yanınıza oturuyor. Sohbete başlıyorsunuz. Bir süre sonra söz sırası size geldiğinde, arkadaşınızın söylediklerini yanıtlıyorsunuz: "Dönüp arkama bakıyorum, 80 yıl bitmiş, yolun sonuna yaklaşmışız. İnsan, o uzun yılların nasıl gelip geçtiğine inanamıyor" diyorsunuz. Arkadaşınız bu tespite "Haklısın! Emin ol bende çok şaşırıyorum, sanki dün gibi." deyip iç çekerek, duygularını açığa çıkarıyor. Bir ara dudaklarınızı büküp; dalgın, düşünceli ve meraklı şekilde, tükenen yıllardan bir kesiti hayal ederek: "O güzel şarkıyı hatırlıyor musun?" diye soruyorsunuz, arkadaşınız: "Hangi şarkı?" deyince, şarkı sözlerini mırıldanmaya başlıyorsunuz. 

NASIL GEÇTİ HABERSİZ
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım,

Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı,

Her anını eksiksiz,dün gibi hatırlarım, 

Hani o saçlarına taç yaptığım çiçekler,

Hani o güzel gözlü ceylanların pınarı,

Hani kuşlar,ağaçlar,binbir renkli çiçekler,

Nasıl yakalamıştık saçlarında baharı ." diye devam ediyor. 

Bu şarkıyı yurttaş çoğunluğunun anımsayacağını tahmin ediyorum. Hatta pek çok kişi, hafızasının derinliklerine kazınan unuttuklarını hatırlamak ve -Derin kayıt- başlıklı anılarını, gözünün önünden tekrar geçirmek ve yakın dostuna anlatmak istiyor. 80 yıllık yaşam sürecinde; insan nelere tanık oluyor, neleri duyuyor, neleri görüyor! 

ALLAH NE DEMİŞ KOYMUŞ BAKALIM

Bu yazıda CHP'nin değişim istemini ele alıp, özet şeklinde; başından, ortasından ve sonundan değinmeyi düşündüm. Ama önce şunu hatırlatmak istiyorum! Bir siyasi partinin mevcut genel başkanı, yeni başkan adayını "Onay"lamazsa adayın kurultayda seçilme ve genel başkanlık koltuğuna oturma şansı yoktur! Hiçbir aday, mevcut genel başkanı koltuğundan indiremez. Fakat geçmişte bunun tam tersi bir yaşanmışlık görüldü ki, o farklı bir fotoğraftı ve İnönü-Ecevit mücadelesiydi. İnönü, Ecevit'e yakın parti meclisini tasvip etmiyor ve istemiyordu! Ama kurultayda Ecevit'i destekleyen üyeler seçimi kazanınca, İnönü istifa etmek zorunda kaldı ve böylece, Ecevit genel başkanlık yarışını, rakibi olmadan kazandı. Acaba CHP kurultayında tarih tekerrür eder, Sayın Kılıçdaroğlu'da İnönü gibi adayın çalışma arkadaşlarını reddederse, istifa müessesesi işler mi? Böyle bir durumla karşılaşılır mı? Karşılaşılırsa, Sayın Kılıçdaroğlu istifa etmek zorunda kalır mı? Kalırsa sonuç nasıl gelişir? Ancak bu ve benzeri durumlarda yurttaşımızın ağzından çıkan dilek sözcüğü: "Hayırlısı olsun. Allah ne demiş koymuş, bakalım!?"dır.  Her şeyi Allah'ın yaptırdığı düşünülüp inanıldığından, sorumluluk direkt Tanrı'ya yüklenir. Yani, sonuç olarak sorumluluk Tanrı'nındır. "Tanrı ne derse o olur" der ve sonucu bekler. Dolayısı ile vicdanen, ruhen ve fikren işin içinden sıyrılınır. Yaşam tarzımız bu! Böyle yaşamayı benimsemişiz, inanmışız ve sevmişiz, çünkü rahat ediyoruz ve vicdani sorumluluktan kurtuluyoruz, üstüne üstlük huzuru yakalıyoruz.  ".ben oyumu adının başında: -Ö- harfi bulunan adaya vermiştim, onun seçilmesini istiyordum. Ama Allah, isminin başında yine -Ö- harfi bulunan diğer adayı seçtirdi. Ben ne yapayım, şahsen ve vicdanen rahatım" demekten kaçınmaz. Zira arkasından: "Her şerde bir hayır vardır" demekten de çekinmez!  

DEĞİŞİM

Değişim bilindiği gibi, bir başka şekle yada duruma gelme anlamı taşır. Değişimin yönü ilerleme olduğu gibi, gerilemede olabilir. Değişme, bir durumdan daha iyi bir duruma geçiş biçiminde ise, "İlerleme"dir, birden fazla yönde olursa "Gelişme" diye tanımlanıp yorumlanır.  Şimdi, gelelim Vehbi'nin kerrakesine: Milyonlarca CHP seçmeni bu değişimin örgüte neler getireceğini ve bu yolla hükümet etme şansının nasıl yakalanacağını ve diğer "Nasılları" haklı olarak merak etmektedir! Değişim "İlerleme" olacaksa, ne tür bir ilerleme kararı alınacak ve parti örgütüne neler kazandıracaktır, yani neler değişecektir? Değişim eğer çok yönlü "Gelişme" nevinde gerçekleşecekse, yine aynı soru sorularak, parti teşkilatının neleri değiştirilip, neleri geliştireceği merak edilecektir. CHP örgütü mevcut durumunun dışında bundan ne gibi kazanımlar sağlayacaktır ve sürecin hayata geçirilmesi ne kadar zaman alacak, sorusunun sorulması da, unutulmayacaktır! 

SEÇİMDE KILIÇDAROĞLUNUN PERFORMANSI MUHTEŞEMDİ 

Sayın Kılıçdaroğlu genel seçim süresince çok muhteşem bir performans sergilemiş ve peşinden yüz binlerce yurttaşı alanlara toplamıştır. Her toplantıdaki aynı enerji dolu görsel, CHP'nin seçimi kazanacağına dair inançları tam anlamı ile pekiştirmiş ve bu durum diğer alan toplantıları ile teyit edilmiştir!  Ancaak bir gerçek var ki, bilindiği ve görüldüğü gibi, CHP karşısındaki siyasi parti örgütlenmesi, olabildiğince güçlüdür. Gerek koordinasyon, gerek organizasyon, gerek parti içi disiplin, gerek çalışma yöntemi, gerek imkânları ve gerekse ekonomik yapısı ile mükemmel denilecek imkânların sahibidir. Bu nedenle, CHP'nin, böylesine güçlü bir örgütlenme karşısında başarılı olabilmesi için, en az; onlar kadar uğraş vermek, kazanmaya yönelik çaba göstermek, yorgunluk tanımayan ve hatta göstermeyen gayreti ortaya koymak zorundadır. Yoksa her seçim sonunda avuç yalamak kader değil; yetersizlik, umursamazlık, adamsendecilik, boşvermişlik başarısızlığın müsebbibi olacaktır. Masa başında alınan kararların, uygulama alanındaki şartlara göre şekillendirilmesi, an itibarı ile pratik zekâ ve yeteneğe muhtaç olduğu unutulmamalıdır!  Öte taraftan değişim istemi doğaldır ve gayette normaldir. Çünkü Bakırı görünen çanak zamanı gelince kalaylanmalıdır. Bu nedenle, bu yolda alınan kararda yanlışlık olduğunu, önce sıradan bir yurttaş ve sonra bir seçmen olarak aklımın kenarından bile geçmediğini belirtmek isterim. 

ANCAAK

Bu arada yerel seçimlere, prensip olarak Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında girilmesinin, yerinde bir düşünce; takdir ve tebrik edilerek alkışlanacak bir tavır olacağına da, inanıyorum. 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI