Bazı ülkelerdeki iş kollarının ilkleri sırasında, bir tür işler vardır ki, cazibesi ilginçtir. Çünkü iş tutunca iyi para kazanıldığına inanılır, bir eli yağda iken, öteki eli ile bal kaşıklanacağı hayal edilir(Aç Tavuğun, kendini darı ambarında hayal ettiği gibi) zevk ve sefa içinde yaşanılacağı sanılır. Bu katakulli işlerde daha çok, yitirilmiş kişiler rol alır. Bu kişiler parayı çalışarak değil, kandırarak götürür. Avantadan para kazanmak onların özel yeteneğidir. Normal işlerde çalıştıkları nadiren görülse de, özel yetenekleri hokus/pokus/talontus becerileri ile av cambaza baktırılır, o arada transfer işlemi başlatılıp saniyeler içinde sonuçlandırılır ve para yurttaşın cebinden, avantacının cebine aktarılır.
Yasaların suç saydığı işler; hokus pokus'cular ve paros kaparos'cular(para kapıcılar) için yakalanıncaya kadar; mubahtır, yapılabilir ve normal işlerden sayılır. Çarptıklarının bazılarını felç olmaktan beter ederken, bazıları paçayı kaptırmaya ramak kala kurtulur. Ama o kurtulanların heyecanı, korkusu bir iki hafta sürer, uykuları kaçar. Yatırlara mum yakıp, geçmiş olsun diyen; eşine dostuna ve arkadaşlarına, yerel ağızla: "Allah bakdı. Az gaasın gidiyorudum! Bişeeleri yarımeceedim!" Diyerek kurban keser, yıldan yıla et gören muhtaçlara, dağıtır.
Hatırlayınız, geçmiş zaman içinde, telefonla ve türlü çeşitli yalan dolanla para istemeler, yurttaşı canından bezdirmişti. Telefonda, polis memuru ve savcı rollerine soyunup, arka fonda telsiz sesleri ile kandırılan ve korkutulan insanlardan para istemeler, rutin olay haline gelmişti.
O tür filmler bitip, yeni çekimlerin gösterime girmesi ile yine 3-5 yıl önce gecenin 23.00/23.30' sularında bir bayanın(Güya banka görevlisi) özel bir bankadan aradığını bildirerek: "Şu an çok gizli bir operasyon yapılmaktadır" diyerek, insana; korku salıp tedirgin etmesi, işi o an bitiriyordu. Bankanın tüm müşteri hesaplarına el konulduğunu, bu arada telefonla konuştuğu kişiye: "Sizin hesaplarınıza da, aynı işlem uygulanıyor" demesi, yurttaşın yüreğini ağzına getiriyor, ancak yalanı anlaşıldığından mum çabuk sönüyordu ve olay yine o gösterimdeki filmlerden biriydi. Görevli bayan rolündeki kişi ile konuşan yurttaş: "Benim o şehirde ve o bankada hesabım yok!" deyince film anında sonlandırılıyordu ki, bu ve benzeri olaylar daha düne kadar, olağan günlük vakalardandı. Şimdi bu tür filmlerden de vazgeçilip, Oscar'a aday yeni filmler çekilmeye başlandığı anlaşılıyor!
Aşağı yukarı bir ay önce, yeni bir dolandırıcılık haberinde, bazı kuruluşların resmi kıyafetli kişileri(Sahte) kapıyı çalıp, karşısına çıkan kişiye 1000.-TL.yi defaten verip: "Efendim para, size devlet tarafından gönderildi, buyurun güle güle harcayın" Dedikten sonra: "Paranın alındığına dair, bir iki yere imza atmanız gerekiyor" diyerek, yurttaşa belge imzalattırılmıştır.
Sıcak yüzlü bin liranın hatırına, okumadan imzalanan bu belgeler, belli süre sonra bir avukattan gelen alacak ihtarnamesine dönüşmüş, daha sonraki haftalarda icradan gelen belgede, tanımadığı kişiye yüklü miktardaki borcun ödenmesi için 30 günlük süre tanındığı görülmüştür. İhtarnameyi alanın gözleri fal taşı gibi açıldıktan sonra, gökyüzüne bakıp, Tanrı'ya: "Ben ne yaptım da, önden bin lira yollayıp, ardından bu cezayı gönderdin, eey gidi güzel Allah'ım?" diye bangır bangır bağırırken, Orangutan gibi göğsünü yumruklamış, ben şimdi ne yapacağım diye saçını başını yolmuştur.
İnsanımız; saflığı, garipliği, özellikle adamsendeciliği yüzünden, durup dururken avantadan bin lira alınca, paranın Allah'ın bir lütfu olduğunu sanıp şükrettikten sonra, parayı adresine kadar gönderen devlete defalarca dua etmiştir. Minnet ve şükranlarını dualar içinde sunarken, hak edilmemiş paranın getirdiği keyiften memnuniyetini çiftetelli oynayarak çıkarmak istemiş, ama o an kafada şimşek çakmış, içine bir kurt düşmüş, bu nedenle keyfi kaçıp oynamaktan vazgeçmiştir. Ne tekim, korktuğu başına gelince de, yandım anam, diye yırtınmıştır!
İşte bu nedenle avanta tuzaklara, hokus pokus ve paros kaporus'culara dikkat! Yeni sezon filmler, yakında art arda gösterime girebilir. "İllaki cambaza bakacağım!" veya "Yalancı dolmayı yiyip yutacağım" dersen, Tanrı seni ve aileni korusun. Sen bilirsin benden bu kadar, sonra demedi, deme!