YARDIMLAŞMANIN İNANILMAZ MÜKEMMELLİĞİ VE GELİŞMİŞLİĞİ

       YARDIMLAŞMANIN İNANILMAZ MÜKEMMELLİĞİ VE GELİŞMİŞLİĞİ

 

 

Düşünüyorum. Doğumla ölüm arasındaki geçen sürede, en güzel an'lar; mutluluk ve sevinç duyguları içinde, kahkaha ile gülünen keyifli zamanlardır. Pek çok kişi gibi çok gülen biriyim, ama vara/yoğa gülmem. Zarif espriler, tatlı şakalar, mizahi anlatımlar, fıkralar ve komedi filmleri bayıldığım ve en çok güldüklerimdir. Kahkaha ile gülmek, insanları birbirine yaklaştıran, öfkeyi dağıtan, sıkıntıların ve stresin hafiflemesine yardımcı olan çok güçlü bir araçtır. Sanılmasın ki, sadece insanlar gülüyor! Doğadaki pek çok canlı; Köpekler, Kediler, Şempanzelerinde güldükleri bilimsel olarak belirlenmiş. Hatta Farelerin gülüşleri laboratuar da kayıt altına alınmış. İzleyince gördüm ki, gıdıklandıkça gülüyor ve çok ilginç ses çıkarıyor.

 

Şaka; "Karşıdakini güldürmek amacı ile söylenen söz ve hareket demek" Diye tanımlanıyor. Pek çok şaka, videoya çekilmiş ve çekiliyor. Bunlar 60/70 dakikalık bir bütün kayıt olmakla birlikte, konu içeriği ayrı şakalar 4-8 dakikalık gösterimler halinde sunuluyor. Her şaka bölümü için; ayrı senaryo, ayrı doğal plato, dekor, kullanılacak detay malzemeler ve araç gereçleri ile inanın bir tür endüstri.

 

Uzun metrajlı film çekiminde verilen; emek, uğraş, hizmet ne ise video çekimlerinde de, verilmektedir. Sonunda, ortaya çıkan keyifli şaka görüntüleri seyredilirken, olağanüstü zevkli dakikalar yaşanmaktadır! Sette çalışan; yönetmen ve yardımcıları, as ve yardımcı oyuncular, on'larca görevli personel. Tek kelime ile kalabalık bir kadro, güldürmek için ter dökmektedir.  Türkiye'de de, bir ara şaka çekilmiş, ama bizim şaka bize benzemiştir(!)

 

Yabancılar ortaya; öyle harika, öyle muhteşem, öyle mükemmel ve yüksek kaliteli şakalar çıkarıyor ki, gülmekten karnınız ağrıyor. Makaraları koyuverince gözünüzden yaş akıyor ve kahkahalarınız havada uçuşuyor. Öfkeli iseniz bir süre sonra duş almış gibi rahatlıyorsunuz, sıkıntılıysanız normal halinize dönüyorsunuz ve bu arada, gülmekten ötürü bedeniniz ve beyninizin dinlendiğini hissediyorsunuz.

 

Şaka çekimlerinde; şakalanan kişilerin hiç bir şeyden haberi olmuyor! Fark etmeden üstlendikleri rolleri olağan halleri ile oynamaları ise, çok hoş ve güzel görüntüleri ortaya çıkarıyor. Çekimler sırasında yüz ifadeler ve verdikleri tepkiler, gizli kameralarla kaydediliyor. Şakalananlar, gelişecek olaylardan bihaber, tesadüfen girdikleri çekim platosunda, günlük yaşamlarındaki doğal davranışları ile gizlenen kameralar önüne geçiyor. Tabii bu sırada çok hoş jest ve mimikler oluşuyor. Bunlarda zum yapılarak kaydediliyor ki, seyrederken harika diye nitelendirilen görüntüler oluşuyor. Tabii, buna çok gülüyorsunuz. İşte kahkaha ile güldüğünüz an'ın görüntüleri de, o an'lar oluyor.

 

Video çekimi sırasında, kayıt yapılan ülke insanının fevkalâde hoşgörüsü şaşırtıyor. İş bittikten sonra, şakaya katılan kişiye şakalandığı söyleniyor ve gizli kameraların yerleri gösteriliyor. Bu sürpriz karşısında, şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalan ve tesadüfen oradan geçerken şakalanan, karşılaştığı olayı ciddi sanıp verdiği tepkiyi, bir şaka için gösterdiğini öğrenince, önce yüzünü kapatıyor sonra çok içten kahkaha ile bir süre gülüyor. İzleyenler de bu gülüşün, kendilerine mutluluk aşıladığını hissediyor.(Aşı biliyorsunuz çok önemli) Çünkü olgunluk, hoşgörü ve anlayış, şakayı çok daha anlamlı ve bir o kadar sevimli hale getiriyor.

 

Bizde olsa, örneğin: Kaydı geri alıp, aynı noktadan bir hemşerimizle şaka çekimi gerçekleştirsek ne olur? Kaydın bittiği, şakalandığının bildirildiği ve gizli kameraların yeri gösterildiğinde, oluşacak tepki şöyle gelişebilir diye varsayıyorum: (Tabii, bu benim düşüncem) Hemşerimiz, önce çevresindeki görevlilere, sinirli şekilde ve kaşının birini kaldırarak bir süre bakması ile başlar. Arkasından, dili çözülür: "Adamın kafasını bozmayın. Bu ne lan? Bana bakın! Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?" Diye sorar, alacağı yanıt: "Yoo bilmiyoruz!" olur. Hemşerimiz: "Bi dagga! Siz benimle kafa mı buluyorsunuz? Vallahi dağıtırım burayı anadınmı? Aklınızı alırım, benimle dalga geçecek daha anasından doğmadı! Kim len, bu işin başındaki? Getirin onu bana!" Deyip, çekim ekibine gözdağı verir. Ekip de: "Kızmayın beyefendi. Şaka programı çekiyorduk, sizi de şakaladık. Ne var bunda sinirlenecek?" Diye cevaplar. Hemşerimiz, buna: "Delikanlıya böyle şaka yakışmaz! Biz şaka yaparsak adam gibi yaparız! Sizinki, delikanlılığa ters! Bilmem annatabildim mi?" Diyen, ağızla tepki verir, sanırım.

 

Dikkatimi çeken bir diğer özellik, çekimlerin yapıldığı ülkede, herhangi bir kişinin, bir diğer kişiden yardım istemi, inanılamayacak kadar anlayışla karşılanmasıdır. Ama öyle böyle değil. Örneğin: Bir park düşünün, bankta oturan bir genç hanım ve yanında 4-5 yaşlarında kızı veya oğlu! Genç hanım, önünden geçen, bir bay veya bayan'a seslenerek tuvalete gideceğini(Geniş park içinde mübalağasız on'larca mobil WC var!) Kısa süreliğine, çocuğa göz/kulak olmasını istediği zaman, itiraz edilmiyor! Kendinden yardım istenilen kişi, hemen çocuğun yanına oturuyor (Yaşlı, genç, ev hanımı, çalışan herhangi bir kişi) Fark etmiyor. (Aslında bu, bir şaka. Ama şakalanacak olan yani çocuğun, yanına oturan kişi bundan habersiz) Çocukta oyuncu, şakayı da çocuk gerçekleştirecek. Şaka da, öyle mükemmel, öyle güzel ki, anlatmak uzun süreceğinden vazgeçiyorum.

 

İşte, etkilendiğim husus: Yardımlaşmanın inanılmaz mükemmellikte gelişmiş olması. Hiçbir itiraz olmadan, hemen yardım etmeyi kabul etmeleri. Birde ülkemiz yurttaşının bu konudaki vereceği tepkiyi düşündüğümde: "Bana ne, adam sende, boş ver, kusura bakmayın işim var" gibi vurdumduymazlıkların sergilenmesi. Tabiidir ki, yardımsever yurttaşları tenzih ediyorum.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI